CİSST: Yaşlı ve Ağır Hasta Mahpusların İnfazına Ara Verilsin

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), insan hakları ihlalleri anlamında en riskli mekânlardan biri olan hapishanelerde, mahpusların hak ve özgürlüklerini korumak; haklar, koşullar ve uygulamalar bağlamında hapishanelerin uluslararası insan hakları standartlarına ve insan onuruna uygun hale getirilmesini sağlamak amacıyla kurulmuş bir dernek.

2006 yılından beri hapishanelerdeki hak ihlallerine yönelik çeşitli araştırmalar, yazılar, raporlar ve kitaplar yayınlayan CİSST, en son olarak yaşlı ve ağır hasta mahpuslar Makbule Özer ile Hatice Yıldız’ın infazına ara verilmesi, tedavilerinin dışarıda gerçekleşmesi için basın duyurusu yayımladı.

YAŞLI KADIN MAHPUSLARIN SAYISI 176

Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 5 Mayıs 2024 tarihinde internet sitesinden yayınladığı istatistiklere göre, Türkiye hapishanelerinde 329.151 mahpus bulunmaktadır. Bu mahpusların 4827’si 65 yaş ve üzeri olup toplamda 176 yaşlı kadın mahpus bulunmaktadır.

İlgili tüm kurumları sorumlu davranmaya çağıran CİSST, Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutulan 83 yaşındaki Makbule Özer'in astım, tansiyon, diyabet, kemik erimesi gibi pek çok hastalığa sahip olduğunu ve bu sebeple Eylül 2022 tarihinde ATK’den hapishanede kalamayacağına ilişkin rapor aldığını belirterek şunları ekledi:

ATK raporunda yeniden değerlendirmenin hangi tarihte yapılacağı belirtilmemiş, bu rapor üzerine cezası 1 yıl ertelenmiş ve tahliye edilmiştir. 2023 yılında hakkında çıkan yeni ATK raporunda hapishanede kalabileceği belirtilmiş, raporu veren heyetteki 2 uzman doktor ile heyet başkanının önceki raporu veren kişilerle aynı olduğu tespit edilmiştir. Avukatların her iki raporun aynı heyet tarafından hazırlanmış olmasına rağmen sonucun neden farklı olduğuna dair itiraz başvurusu sonucu 15.04.2024 tarihinde çıkan yeni ATK raporunda Makbule Özer hakkında "Durumu üç ay sonra değerlendirilmek üzere hapishanede kalabilir." kararı verilmiştir. Bu kararda ilk iki rapor arasındaki çelişkinin kaynağına ilişkin bir açıklama yapılmamıştır. Son olarak avukatlar, üniversite hastanesi tarafından bağımsız rapor alınarak bu raporun ATK’ye sunulması talebi ile savcılığa başvurmuştur. Söz konusu başvuru savcılık tarafından reddedilmiştir.

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutulan 75 yaşındaki Hatice Yıldız'a ilişkin ise şunlar aktarıldı:

Makbule Özer, astım, tansiyon, diyabet, kemik erimesi gibi pek çok hastalığa sahiptir ve bu sebeple Eylül 2022 tarihinde ATK’den hapishanede kalamayacağına ilişkin rapor almıştır.

Hatice Yıldız, tansiyon ve stres sebebiyle sıklıkla baygınlık geçirmektedir. Merdiven inip çıkarken ya da günlük aktiviteler esnasında bayılması halinde ciddi kazaların ve sağlık sorunlarının oluşmasından kaygı duyulmakta, günlük kullanması gereken ilaçların alımına ilişkin unutkanlık sorunu bulunmakta, sabah sayımı için erkenden uyanmak zorunda olmasına bağlı olarak sürekli baş ağrısı duymakta, omurgasındaki eğrilik sebebiyle beli, boyun fıtığı sebebiyle boynu ağrımakta, mide rahatsızlığına rağmen uygun diyet yemeğine erişimi sağlanamamakta bu durum ise mide ağrılarını arttırmaktadır. Fiziksel hastalıklarının yanı sıra ölüm korkusu, yaşlılık, sağlık sorunları sebebiyle psikolojisi hapishane ortamından olumsuz etkilenmekte ve nefes darlığı yaşamaktadır. Hatice Yıldız’ın gözündeki sağlık sorunu sebebiyle yaptığı doktor muayenesi neticesinde göz ameliyatı olması gerektiği kendisine belirtilmesine karşın okuma yazma bilmemesi sebebiyle sorunun ne olduğunu tam olarak anlamamakta ve kendini ifade etmekte zorlanmaktadır. Tüm bu durumlar ise sağlığını daha da olumsuz etkilemekte ve günlük aktivitelerini sürdürmesini zorlaştırmakta, bu sebeple diğer mahpusların desteğine ihtiyaç duymakta, ilaç kullanımına, günlük aktivitelerini yerine getirmesine diğer mahpuslar yardımcı olmaktadır.

Türkiye'deki hapishanelerin, yaşlının en temel kişisel ihtiyaçlarının karşılanması noktasında oldukça yetersiz kaldığını vurgulayan CİSST, şunları kaydetti:

"Yaşlı mahpuslar, birçok farklı şekilde sistematik olarak kırılgan hale getirilmiş, bu kırılganlığı telafi edecek düzenlemelerden yoksun bırakılmıştır. Hapishanelerde yaşlılara yönelik iaşe bedellerinde, sosyal yardım alanında ya da özel bakım ihtiyaçları konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Türkiye hapishaneleri diyet yemeğe erişim, çamaşır, bulaşık, tuvalet gibi bir yaşlının en temel kişisel ihtiyaçlarının karşılanması noktasında oldukça yetersiz kalmaktadır. Ayrıca ek gıda, SGK’nin karşılamadığı tıbbi ve medikal malzemelere erişim gibi ihtiyaçlarda herhangi bir destek sağlanmamaktadır."

"HASTA, YAŞLI KADIN MAHPUSLARI BU ŞARTLAR ALTINDA TUTMAK EZİYETTİR"

"Düzenli tedaviye erişim hakkının ihlal edildiği bir hapishane ortamında, mahpusların hem fiziksel hem psikolojik sağlığı, yaşadıkları ekonomik ve pratik zorluklardan daha derin bir şekilde etkilenmektedir. Birden fazla kronik hastalık sebebiyle sürekli ve düzenli bakıma ihtiyaç duyan bir hastanın, kişisel bakımını hapishanenin yetersiz ekipman, personel ve hijyenik olmayan koşullarında tek başına sağlaması mümkün değildir. Hasta, yaşlı kadın mahpusları bu şartlar altında tutmak Anayasa’nın 17. maddesinde belirtilenin aksine onları özgürlüklerinden mahrum kalmanın doğal sonucu olan kaçınılmaz elem seviyesinden daha fazla sıkıntılı veya eziyetli bir duruma sokmaktadır."

"ALTERNATİF CEZALANDIRMA YÖNTEMLERİ UYGULANMALI"

Öte yandan yayımlanan metin imzaya açılarak, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurumlara çağrı yapıldı:

"Biz aşağıda imzası bulunan barolar, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, sendikalar olarak hasta ve yaşlı mahpusların sağlık durumları dikkate alınarak cezalarının infazının geriye bırakılması hakkına erişebilmesi ya da onlara alternatif cezalandırma yöntemlerinin uygulanması gerektiğini, hapishanede tutulmaları halinde tutulma koşullarının özgün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini savunuyoruz.

Bu kapsamda hapishanede hayatını tek başına idame ettiremeyecek durumda olan Makbule Özer ve Hatice Yıldız’ın cezalarının infazının bir an önce geri bırakılması için başta Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurumlara çağrıda bulunuyoruz."

İmzacı olan kurumlar: "Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, İnsan Hakları Derneği - Genel Merkezi, Kadın Zamanı Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği -Genel Merkezi, Toplum Ve Hukuk Araştırmaları Vakfı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı"