Son günlerde ortaya çıkan toksik ebeveynlik kavramı başta sosyal medya olmak üzere birçok dijital medya kanallarında sıkça duyulmaya başlandı. Peki nedir bu toksik ebeveynlik? Çocuklar üzerinde nasıl baskı yaratıyor? Hangi davranışlar toksik ebeveynlik kapsamına girebilir? Toksik ebeveynlik resmi bir tanım olmamakla birlikte ebeveynlerin bilinçdışı, farkına varmadan veya istemeden çocuklarıyla iletişimde onları ruhsal veya bedensel olarak olumsuz etkileyecek davranış kalıplarını tekrarlı şekilde göstermeleri şeklinde tanımlanabilir. Çocuk ve ergen psikiyatri uzmanları, toksik ebeveynlik kavramına giren 4 durumu ve çocuklara vereceği zararları şöyle sıraladı:
1– KATI VE ELEŞTİREL TUTUMLAR: Aşırı kuralcı ve disiplinlidir. Koyduğu sınırlarda esneklik göstermezler, çocuğu ile ilgili karar verilmesi gereken bir konuda en doğru kararın kendi kuralları ve sınırları çizgisinde verilen karar olduğuna inanırlar ve bu kararın dışındaki tüm fikir ve önerileri reddederler. Bu durumda…
Bu tarz ebeveyn tutumlarının baskın olduğu ailelerde yaşayan çocuklar kendilerini değersiz, önemsiz hissedebilirler.
Aile dışındaki okul gibi sosyal ortamlarda, akran ortamlarında kendi görüşlerini beyan etmekten çekinirler.
Veya zıddı olarak kendileri de katı, kuralcı olup ebeveynlerini rol model olarak alıp insanlarla ilişkilerinde esneklik gösteremeyen çocuklar olabilirler.
2– AŞIRI KORUYUCU TUTUM: Ebeveynler genel olarak aşırı kaygılı bir yapıya sahiptirler, kaygı bozuklukları tanıları olabilir. Çocuklarının her davranışlarını kontrol ederler. Yalnız uyumalarına dahi izin vermezler. Park gibi oyun alanlarında sürekli gözetim altında tutarlar. Kendini sözel olarak savunabileceği, ifade edebileceği ortamlarda çocuğunun yerine konuşurlar ve onu savunmaya çalışırlar. Bu durumda…
Çocuklar da küçüklük çağlarından itibaren kaygılı, kaçıngan bir yapıya sahip olurlar. Arkadaşları ona zarar verebilir diye düşünebilirler, ‘Ya ödevimi eksik yaptıysam, ya öğretmen kızarsa’ gibi düşüncelerle okula gitmeyi reddedebilirler.
Ergenlik çağlarına gelseler dahi karanlık korkusu, hırsız korkusu, canavarlar, yaratıklar gibi daha çocukluk çağına özgü korkularından sıyrılmakta güçlük yaşarlar.
Üniversite çağlarına geldiklerinde ailelerinden ayrı yaşamayı istemezler. Bağımlı, kaygılı ve kaçıngan bir kişilik yapılanması geliştirebilirler.
3– İHMALKÂR TUTUM: Çocuklarının duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarından ziyade kendi hayatını ön plana alan ebeveynlerdir. İş hayatları ile uzun süre meşgul olurlar, çocuklarının onlardan kendisine vakit ayırma taleplerinin çoğunu karşılıksız bırakırlar. Çocuklarının kendi işlerinin ve hayatlarının ne kadar yoğun olduğunu anlamasını, görmesini isterler. Bu durumda…
Çocuklar kendilerini daha yalnız hissedebilirler, ebeveynlerinin desteğiyle birlikte karar verilmesi gereken konularda dahi tek başına karar verme ve eyleme geçme zorunda kalabilirler, yaşlarına göre çok da istemediğimiz erken olgunlaşma, büyüme belirtileri gösterebilirler.
Ergenlik döneminde arkadaş çevresine daha çok yönelebilirler, gece çıkmaları, alkol kullanımı gibi durumlarla yaşlarına göre daha erken başlayabilirler.
4– AŞIRI ANLAYIŞLI TUTUM: Ebeveynler çocuklarının her istediğini yapma, hiçbir isteğini reddetmeme, aşırı izin verici olma, uygunsuz davranışlarına sınır koymama eğilimi içinde olurlar. Çocuklarının yaptığı yanlışları görmezden gelirler. Çocuklarını gereğinden fazla över ve tebrik ederler. Bu durumda…
Çocuklar farklı ortamlarda da kendi davranışlarına sınır koymada güçlük yaşarlar, rahat hareket ederler, sınır tanımamayı ‘doğal, normal’ olarak kabul ederler.
Çocukluk çağlarında arkadaş ortamlarından dışlanma yaşayabilirler. Okul gibi kurallı ortamlarda otorite tanımama, öğretmenlerle iletişim sorunu yaşayabilirler.
Eleştirilere açık olmazlar ve bu hallerde saldırgan tutumlar sergileyebilirler.
DESTEK ALMAK ÖNEMLİ
Çocukve Ergen Psikiyatrı Prof. Dr. Funda Gümüştaşsizler tüm olumsuz ebeveyn tutumlarının çocuklarda kimlik sorunu yaratabileceğini hatırlatarak “Çocukluktan erişkinliğe kadar kişilik gelişiminde gelişebilecek ruhsal ve bedensel sorunlarda ebeveynlerin davranışları önemlidir. Bireylerin erken farkındalıkları, değişime açık olmaları ve gereğinde bu alanda danışmanlık ve destek almaları daha sağlıklı nesiller için önem arz etmektedir” dedi.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
26 Aralık 2024SPOR
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024SPOR
26 Aralık 2024SPOR
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024