Trump’a Suikast Girişimi: Nihayet “Gerçek Mağdur” Oldu
Gelecek Başkanlık Seçimleri’nin favori adayı Donald Trump’a yönelik suikast girişiminin hem ABD de hem de dünyada şok etkisi yaratması doğal. Çünkü başkan olma ihtimali çok yüksek bir figür olan Trump’ın ölümü hem ülkesinin siyasetini, hem de uluslararası ortamı karıştırabilirdi.
Kurgu diyenler de var olay için ama varsa eğer bunu düzenleyenlerin talimatı uyarınca onca metreden Trump’ın sadece kulağını vuracak bir keskin nişancı olabileceğini sanmam doğrusu. Nedeninin ne olduğu henüz bilinmeyen “gerçek” bir saldırı gibi görünüyor girişim. Birkaç santim sapma nedeniyle başarısız olan saldırıda bir izleyicinin öldüğü iki kişinin de yaralandığı, FBI tarafından Thomas Matthew Crooks olarak tanımlanan 20 yaşındaki Pennsylvania'lı saldırganın da vurularak öldürüldüğü belirtiliyor.
Şiddetin hedefi olan Trump, aslında, son derece şiddet yanlısı biri. Hem de partisinin kendisini eleştiren delegelerini dövdürecek kadar. Söylemlerinin bir gün kendisine de yöneleceğini hesapladığını sanmam. Çünkü dokunulmaz olduğunu sanmak gibi bir özgüveni var. Bir başka özelliği de sürekli mağduriyet algısı yaratması. Bu taraftarlarının daha da fazla radikalleşmesine yol açan bir tutum. Kendisini sistemin mağduru gibi göstermede üstüne yok.
Sevmeyeni de çok tabii. Daha önce tehdit düzeyine kalmış birçok suikast planının hedefi olmuşluğu da var. Birkaçını hatırlarım. Sanırım 2016’daydı, 20 yaşındaki bir İngiliz genç bir miting sırasında Trump’ı öldürmek amacıyla bir polis memurunun tabancasını gasp etmekten tutuklanmıştı. ABD Gizli Servisi'ne göre 20 yaşındaki genç, polise bir yıldan uzun bir süredir Trump'ı öldürmeyi sonra da intihar etmeyi planladığını açıklamıştı. Bir diğeri de New York’ta yaşanmıştı. Yaşının 72 olduğu belirtilen Thomas Welnicki, tehditlerini Gizli Servis'e telefonla bildirmekle suçlanarak gözaltına alınmıştı. Eski başkanı öldürmek isteyenlerden biri de kadındı. Tracy Marie Fiorenza Trump ile 17 yaşındaki oğlu Barron'u öldüreceğini söylediği için tutuklanmıştı.
Bunlar Trump’ı öldürmek isteyenlerin çeşitliliği konusunda bir fikir verebilir sanırım. Elbette dünkü girişim bunlarla kıyaslanmayacak kadar ciddiydi. Trump en sonunda gerçek bir mağdur olabildi. Bundan memnun kaldığını düşünmemize yol açacak kimi anımsatmalar yapalım. Geçen yıl, devlete ait resmi belgeleri teslim etmediği için meşhur malikanesi Mar-a-Lago FBI tarafından basılmıştı. Ertesi gün basının karşısına çıkarak Joe Biden’ın baskını yapan görevlilere silah kullanma yetkisi verdiğini, amacın kendisini öldürtmek olduğunu ileri sürmüştü.
İddiasında gerçeklik payı var mı yok mu bilemem. Ama Trump bunu dile getirerek taraftarlarını daha da radikalleştirdi. Kendisini sistemle kavgalı göstermenin bir getirisi de var elbette. ABD’deki, zehirli olarak niteledikleri çeşitlilikte Cumhuriyetçilerin de katkısının olduğunu düşünen “derin Cumhuriyetçi” seçmenin Trump’ta sevdiği taraf bu. Şimdi bu suikast girişimini “sistemin” bir saldırısı olarak görecekleri de malum.
“Sistem” gerçekten Trump’ın düşmanı mı? Sistem için Trump’dan daha tehlikeli onlarca figür var ABD’de. Özellikle 60 yıllarda, daha alt düzeyde, çoğu sendikacı tehlikeli figürlerin ortadan kaldırıldığı biliniyor. J F. Kennedy’nin de sistem tarafından ortadan kaldırıldığına inanan çok. Günümüzde o günkü gibi ortadan kaldırılmalar yok belki. Sistem bu gün, istediğini islevsiz hale getirebilecek yöntemlere sahip.
Trump için hukuk silahı da kullanıldı. Başarılı olamadı buna başvuranlar. Kazanmasına kesin gözüyle bakılan birini öldürmek kolay iş değil, yaralamak da, toplayacağı destek açısından bakılırsa, anlamsız. Bu eylemin arkasında sandığımız motifler olmayabilir de.
Trump, sadece rakip partililer tarafından sevilmiyor değil, kendi partisinin destekçileri arasında da sevmeyeni çok. Cumhuriyetçi Parti’nin yönetiminde de hazetmeyeni var. Çünkü Trump klasik Cumhuriyetçi bir figür değil. Cumhuriyetçilerin hiç yapamayacağı girişimleri oldu örneğin. Kuzey Kore ile, gerisi getirilemese de ilişki kuran o oldu. Rusya ile de ilişkileri diğer Cumhuriyetçi başkanlardan daha sıcaktı. Bunlar “sistem”in hoşuna giden adımlar değildi kuşkusuz.
Buradan, bizdeki nasyonalsosyalistlerin sandığı gibi Trump’tan “demokrat” çıkarmaya çalışmanın anlamı yok. Amerika’yı yeniden büyük Amerika yapma hedefi, İslamofobik, yabancı düşmanı, sermaye dostu anlayışının ürünü.
Neden vuruldu bilmiyoruz.
Belki FBI biliyordur.